Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu‘nun AKP’ye geçişinin ardından CHP Aydın’da mitinge hazırlanırken sürece ilişkin konuşan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, “Aydın sokaklarında halk hem hayal kırıklığı hem öfke hem de nefret içinde. Aydın halkı pazarlık masalarında iradelerinin verilmesine müsaade etmez. Bunun hesabını ilk sandıkta soracak. Önümüzdeki seçimlerde Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni yeniden alacağız” dedi.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçmesinin yankıları devam ediyor. Geçişe Aydın halkı ve CHP içerisinde tepkiler devam ederken CHP, yarın Aydın’da “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 47’ncisini gerçekleştirmeye hazırlanıyor.
Miting öncesinde CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, süreci değerlendirdi.
“Aydın halkının iradesi pazarlık sermayesi olarak kullanıldı”
Halkın oylarının ‘pazarlık’ için kullanıldığını belirten Tezcan, şunları söyledi:
“Öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki, milletin iradesiyle seçtiği belediye başkanlarını, seçilmişleri, meclis üyelerini, siyasetçileri tutsak alma hesabı içerisinde bir yönetim anlayışıyla mücadele ediyoruz. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere birçok belediye başkanımıza, belediye bürokratlarına, meclis üyelerine yönelik yoğun bir hukuk dışı, vicdan dışı, ahlak dışı operasyonla karşı karşıyayız. Bu operasyon bir kumpas operasyonudur. Milletin iradesine açık bir suikasttır, saldırıdır. Milletin seçtiklerinin halkı yönetmesini engellemeye dönük bir iktidar projesiyle karşı karşıyayız. Türkiye’nin dört bir yanında, dün AK Parti’nin kalesi denen yerlerde dahi bugün yoğun biçimde Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in öncülüğünde insanlar alanları dolduruyor. Halkımız, milletimiz alanları dolduruyor ve ‘İrademe sahip çıkıyorum’ diyor. Aydın’daki miting tam da böyle bir döneme denk geliyor. Çünkü aynı saldırının bir yeni boyutuyla karşı karşıya kaldık. İktidarın bu saldırısının bir ayağı belediye başkanlarımızı tutuklamak, sahte soruşturmalarla özgürlüklerinden belediye başkanlarımızı almakken bir başka ayağı da şantaj ve pazarlık masaları kurmaktı. Aydın’da ne yazık ki bu yöntem uygulandı ve bir şantaj masasıyla Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı’na, ‘Ya bize katılacaksın ya hapse atılacaksın’ diye şantaj siyaseti uygulandı. Başka belediyelerimizde başkanlarımız buna cesaretle karşı koydu. En son Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney gözaltında. ‘Biz milletin bize verdiği yetkiyi pazarlık masalarına süremeyiz, halkın oyuna sahip çıkacağız’ diyerek kararlılık gösterdi. Ne yazık ki bazıları, Aydın’da olduğu gibi, bu şantaj girişimlerine karşı bir pazarlık masasına oturarak Aydın halkından aldıkları 344 bin oyu pazarlık masasına koydular. ‘Ben size geçeyim, siz de hakkımdaki soruşturmaları kapatın’ diye bir kirli pazarlık süreci işledi. Bütün Türkiye’nin gözü önünde, tüm Türkiye’nin kınadığı, Aydınlıların nefretle hatırlayacağı bir geçiş tablosu ile karşı karşıya kaldık. Aydın halkının iradesi AK Parti ile bir pazarlık masasına sürüldü ve pazarlık sermayesi olarak kullanıldı. Halkın seçip göreve getirdiği kişinin kendi ikbal ve istikbalini koruması adına masaya pazarlık olarak konuldu.”
“Aydın halkı pazarlık masalarında iradelerinin verilmesine müsaade etmez”
Halkın Çerçioğlu’na öfkeli olduğunu kaydeden Tezcan, “Aydın sokaklarında halk hem hayal kırıklığı hem öfke hem nefret içerisinde. Vatandaşın çok büyük bir tepkisi var. Sadece CHP’lilerde değil. Seçimde Özlem Çerçioğlu’na, AK Parti yerel yönetimde iktidar olmasın diye oy verenler büyük öfke yaşıyorlar. Kandırılmışlık hissi içindeler. AK Partililer de memnun değil. Çünkü bu geçişin, ahlaki açıdan izah edilebilir bir yanı olmadığının farkındalar. Geçişle beraber özellikle belediye çalışanları üzerinde çok yoğun bir saldırı ve baskı var. ‘CHP’den istifa edin, etmezseniz işten atacağız’ diye. İşleriyle parti tercihleri arasında insanlar sıkıştırılmaya çalışılıyor. 23 yıldır bir siyasi partinin size verdiği makamları işgal ettikten sonra, bunları söylemekle vicdanla, vefayla izah edilebilir bir şey değil. Ancak Aydın halkı, bu noktada kararlı. ‘Biz efeyiz, efeler sadece zeybek oynarken diz çöker’ diyorlar. Aydın halkı tehdit ve şantajla diz çökmemeyi tarihinden bilir. Aydın halkı pazarlık masalarında iradelerinin verilmesini kabul etmezler. Aydınlılar büyük bir öfke ve kızgınlık içerisinde. Bunun hesabını ilk sandıkta soracaklar. Önümüzdeki yerel seçimlerde Aydın halkı emanet ettiği oyu alıp kaçanlara karşı sandıkta en büyük dersi verecek. Seçimlerde Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni yeniden alacağız. Onun kuyruğuna takılıp giden üç ilçeyi de geri kazanacağız. Bugün direnenler tarihin onurlu sayfalarında adları anılacakken bugün kaçıp pazarlık masalarında halkın oyunu satanlar, bunun utancıyla gelecek kuşaklar tarafından anılacak. İl Başkanlığımız, 17 ilçemiz, kararlılıkla bu şantajlara boyun eğmeden partide halkın verdiği oya sahip çıkan 10 belediye başkanımız çok yoğun bir çalışma içerisinde. Çok ciddi bir katılım olacakPazartesi akşamı Türkiye, Aydınlı’yı anlayacak ve görecek. Zeybek olmak neymiş bütün Türkiye’ye göstereceğiz” dedi.
“AK Parti ile ile temasının ne kadar köklü olduğunu anlatmaya çalışmış herhalde”
Çerçioğlu’nun “Cumhurbaşkanımıza zaten uzak bir belediye başkanı değildim. İyi bir dostluğumuz hep vardı” sözlerini de değerlendiren Tezcan, şu ifadeleri kullandı:
“Biz Sayın Çerçioğlu CHP’deyken ‘cumhurbaşkanıyla kavga edin, aranız açık olsun. Cumhurbaşkanına düşman olun’ demedik. Biz hiçbir belediye başkanımızdan Cumhurbaşkanı ile düşman olmasını beklemiyoruz. Ama her belediye başkanımızdan, halkın kendilerine verdiği oya sahip çıkmasını bekliyoruz. Her belediye başkanından seçime girdikleri partinin ilkelerine sahip çıkmalarını bekliyoruz. Sayın Çerçioğlu, bununla AK Parti ile temasının ne kadar köklü olduğunu anlatmaya çalışmış. O sözlerle geçmişte söylediği sözleri yan yana koyup değerlendirmesini millet yapsın. Bu övünülecek bir şey değl. Bir partideyken başka bir partiyle gönül bağınız olduğunu ima ediyorsanız bu, övünülecek bir şey değil, riyakârlığın itirafıdır. Bu ihtiyacı niye hissettiğini anlayabilmiş değilim. Herhalde geçişini anlatmakta zorlanıyor ki ‘Ben zaten buradaydım’ demek istiyor.” (ANKA)
