ABD’den kritik düzenleme: Tesla’nın kaza raporlama belası bitiyor mu?

Amerika Birleşik Devletleri Ulaştırma Bakanlığı’ndan Otonom Araç Kazalarıyla İlgili Yeni Düzenleme

Geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri Ulaştırma Bakanlığı (DOT), otomobil üreticileri ve teknoloji şirketlerinin otonom ve gelişmiş sürücü destek sistemleri (ADAS) donanımlı araçlarının karıştığı kazaları bildirme yükümlülüklerinde önemli bir değişikliğe gittiğini duyurdu.

Eski ABD başkanı Biden döneminde başlatılan orijinal kural, özellikle Seviye 2 olarak sınıflandırılan ve sürücünün sürekli dikkatini gerektiren ADAS sistemlerini kullanan araçların karıştığı belirli kazaların Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi’ne (NHTSA) bildirilmesini zorunlu kılıyordu. Ancak yeni düzenlemeyle birlikte, artık belirli senaryolardaki kazaların raporlanması gerekmeyecek.

Hangi Kazalar Artık Bildirilmeyecek?

Yeni düzenlemenin getirdiği temel değişiklik, bildirim zorunluluğundan muaf tutulan kaza türlerini tanımlaması. Buna göre, araçların çekilmesiyle sonuçlanan kazalar bile, eğer bu kazalarda herhangi bir yaralanma, ölüm, hava yastığının açılması gibi ciddi bir durum yaşanmamışsa veya savunmasız yol kullanıcıları (yayalar veya bisikletliler) kazaya dahil olmamışsa, bildirilmek zorunda olmayacak.

ABD Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinin açıklamalarına göre, bu değişikliğin temel amacı, otomobil üreticileri ve teknoloji şirketleri üzerindeki “bürokratik yükü azaltmak” ve raporlama çabalarını en kritik güvenlik olaylarına odaklayarak “güvenliği önceliklendiren ulusal bir standart oluşturmak.” Bu adımın, toplanan verilerin daha verimli analiz edilmesine olanak tanıması hedefleniyor.

Yeni Kararın Tesla Üzerindeki Önemli Etkisi

Bu kural değişikliğinden en çok etkilenecek ve raporlama yükü önemli ölçüde hafifleyecek şirketlerden biri Tesla olarak öne çıkıyor. Zira önceki düzenleme kapsamında, NHTSA’ya bildirilen ADAS ile ilgili kazaların büyük çoğunluğunu Tesla araçlarının karıştığı olaylar oluşturuyordu. NHTSA’nın verilerine göre, Temmuz 2021’den yeni düzenlemeye kadar ADAS donanımlı araçların karıştığı toplam 2.359 kaza bildirilmişti. Bu kazaların yaklaşık %86’sı, yani 2.030 tanesi Tesla tarafından raporlanmıştı.

NHTSA’nın kendi analizleri, Tesla’nın daha önce bildirdiği kazaların yalnızca %12’sinin yeni ve daraltılmış bildirim kriterlerini hala karşılayacağını tahmin ediyor. Bu oran, Tesla’nın ajansa sunması gereken kaza raporu sayısında dramatik bir düşüş anlamına geliyor.

Güvenlik Endişeleri ve Geçmiş Soruşturmalar

Orijinal kuralın uygulamaya konulmasındaki temel amaç, otomobil üreticilerinin otonom ve gelişmiş sürücü destek teknolojilerinin performansı hakkında şeffaflık sağlamasını teşvik etmekti. Ancak, özellikle Tesla’nın Otopilot ve Tam Otonom Sürüş (FSD) gibi yaygın olarak kullanılan Seviye 2 sistemleri nedeniyle yüksek bildirim sayısı, şirketin gelişmiş sürüş teknolojileriyle ilgili güvenlik endişelerinin ve kamuoyu odağının merkezine yerleşmesine neden oldu. NHTSA, geçmişte bu sistemlerin karıştığı birçok kazayı derinlemesine incelemeye almış ve soruşturmalar yürütmüştü. Yeni kural, bu tür daha az ciddi sonuçlu olayların kamuoyu nezdindeki görünürlüğünü azaltabilir.

ABD Ulaştırma Bakanlığı’nın bu son düzenlemesi, otonom ve ADAS teknolojilerinin güvenliği hakkında veri toplama sürecini yeniden şekillendiriyor. Amaç, ajansın ve sektörün en kritik güvenlik olaylarına odaklanmasını sağlamak olsa da, bu değişikliğin şeffaflık üzerindeki potansiyel etkisi ve hızla gelişen otonom sürüş teknolojisi alanındaki veri toplama standardını nasıl etkileyeceği sektörde ve kamuoyunda tartışılmaya devam edecektir.

Related Posts

BAE’nin küresel yapay zeka yarışında cesur adımı

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yerli üretim yapay zekâ (AI) modeli Falcon, küresel teknoloji arenasında büyük ses getiriyor ve OpenAI’nin ChatGPT’si ile Çin’in DeepSeek’i gibi devlere meydan okuyor. Ancak Falcon yalnızca yapay zekâ yarışında bir rakip değil; güvenlik, güvenilirlik ve yeniliği merkezine alan, BAE’nin yapay zekâ geleceğine liderlik etme iddiasının cesur bir göstergesi.

Satya Nadella: Microsoft kodlarının yüzde 30’u yapay zeka tarafından yazılıyor

Microsoft CEO’su Satya Nadella, şirketin yazılımlarını oluşturan kodunun %20 ila %30’unun yapay ile üretildiğini açıkladı. Microsoft gibi büyük bir şirketin yapay zekaya bu kadar çok güvenmesi, teknolojinin yazılım geliştirmede nasıl devrim …

Tayvan, TSMC’nin yeni teknolojilerine yurtdışına çıkış yasağı getirdi

Tayvan, kritik yarı iletken endüstrisinin kontrolünü daha da güçlendirmek için önemli bir adım attı. Ülke, yarı iletken teknolojisi ve yurtdışı yatırımlar üzerindeki denetimini artırmak amacıyla Endüstriyel İnovasyon Yasasında değişiklikler yaptı …

Z kuşağının favori arama motoru

Z kuşağının bilgiye ulaşma eğilimleri baştan aşağı değişiyor. Klasik arama motorları yerini artık sosyal medya platformlarına bırakıyor. Peki ama neden?

Çıldırtan mobil oyun Flappy Bird, 10 yıl sonra geri döndü

Flappy Bird, 2013 yılında çıkış yaptı. Bağımlılık yaratan oyun, kısa sürede popülerlik kazanarak Google Play ve App Store’da liste başı oldu. Oyun, Nintendo’nun klasik Mario oyunlarına benzer grafiklere sahipti ve 50 milyondan fazla indirmeye …

Telefonunuzu 10 dakikada hackerlara karşı güvenli hale getirme rehberi

Akıllı telefonlar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bankacılık işlemlerinden sosyal medya hesaplarımıza, özel fotoğraflarımızdan iş e-postalarımıza kadar pek çok değerli bilgiyi telefonlarımızda saklıyoruz. Bu durum, telefonlarımızı …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir